13 Ocak 2016 Çarşamba

erkeklerin iyi, iyiniyetli, düzgün olanları


Taciz konusunda ortalama bir erkeğin kafası mütemadiyen karışıktır. Tacizin ne olduğu konusunda tam bir fikir birliğine sahip olmadığımız için tacizi bir karakter meselesi olarak görme eğiliminde oluyoruz.

Tamam. Doğru. Elbette. Günün sonunda, birike birike, karakterinizi, kim olduğunuzu belirleyen bir yanı var. Ama serinkanlı bir özeleştiri vermeye hazır olduğunuz zaman göreceğiniz üzere, taciz bir karakter meselesi değil, bir eylem meselesi.  Bir erkek bir kadın tarafından tacizle itham edildiği zaman öncelikle erkeğin karakteri değil, eylemi yargılanıyor. 

Peki bu ne demek?


Şu demek. Erkekler tacizci, tecavüzcü, şiddet düşkünü erkekler ve tacizci olmayan "iyi", "iyiniyetli", "düzgün" erkekler olarak ikiye ayrılmıyor.  Karakterinizi ne kadar düzgün, kendinizi ne kadar iyiniyetli bir insan, sicilinizi sarkıntılık konusunda ne kadar temiz görürseniz görün, tacizci olmak öyle bir şey değil.  Her erkek, istemli ya da istemsiz olarak kendisini bir kadını, şu ya da bu hareketiyle taciz ederken bulabilir. Tacizi karşınızdaki kadının rahatsız olduğu her hareket olarak tanımladığımızı hatırlayın.  Bunu aklınızda tuttuğunuz sürece tacizin sizin kibarlığınız, aşkı ilanınız ve centilmenliğinizle alakalı olmadığını göreceksiniz.


Flört etmek istediğiniz kadını sinemaya davet ettiniz ve bunu da çok nazik bir tonda yaptınız diyelim. Şöyle bir konuşma geçti aranızda:


E:  Bu akşam Tarantino'nun filmini seyretmek istiyorum. Birlikte gidelim mi?
K:  Hayır, teşekkür ederim.
E:  Ama gerçekten güzel vakit geçireceğimizi düşünüyorum. Hadi ama?
K:  Hayır teşekkürler gerçekten, başka programım var.
E:  Programının ne olduğunu sorabilir miyim?
K:  Seni ilgilenden birşey olduğunu düşünmüyorum.
E:  Ama neden bu kadar asabi bir tepki veriyorsun ki şimdi? Altı üstü çıkma teklif ettim.
K:  Lütfen yeter. Şu an yaptığın tacize giriyor.
E:  Çüş. Yok artık.

Taciz yukarıda var mı yok mu sizce? Bir kısmınız burada hiçbir taciz olmadığını düşünüyor olabilir.  Ama taciz meselesinin sizin karakterinizle ilgili bir durum olmadığını, sizin nezaketinizle ilgili bir durum olmadığını, karşınızdaki kadının rahatsız olup olmamasıyla alakalı bir durum olduğunu hatırlayın.  Bu konuyu ne kadar ciddiye aldığınıza bağlı olarak tacizi konuşmanın olabildiğince yukarıda bir yerine yerleştirmeniz gerekiyor. Taciz "çüş" dediğinizde değil, "ama neden asabi tepki veriyorsun ki?" dediğinizde değil, "programının ne olduğunu sorabilir miyim" dediğinizde değil -ki bu oldukça ezik bir soru, ölüm döşeğinde de olsanız yapmayın!-, bundan çok daha önce, tam ilk cevapta, kadının hayır'ını duyduktan sonra ısrar etmenizle başladı.


Hayır cevabını aldıktan sonra ısrarınızı dile getiren her türlü söz ve hareket, karşınızdaki kadını tacize giriyor. Çıtayı çok yüksek bir yere çektiğimizi ve erkeklere haksızlık yaptığımızı düşünebilirsiniz.  Ama inanın değil.  Yüksek olan şey sizin beklentileriniz olabilir mi? 

:)  biraz düşünün derim.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder